BAYRAK OLMAK

Ben Türk’üm, Türk esir olmaz. Ben Türk’üm Türk bayraksız olmaz. Ben Türk’üm Türk devletsiz olmaz.Ben Türk’üm Türk ezansız olmaz. Ben Türk’üm Türk hürriyetsiz olmaz.Merhum Muhsin Yazıcıoğlu ne güzel özetlemiş aslında bugün karmaşık tanımlamalarla belirsizliğe boğduğumuz bayrağımızı.Rivayetlere bakılırsa bayrağımız çok maceraperestmiş.Kimi kaynaklarda Türkçe’de mızrak anlamına gelen “batraktır”.Uygurlarda bu batırmak saplamak anlamına gelir.Bu yüzden toprağa saptrılan mızrak üzerinde hanedanı simgeleyen renkli kumaşlar bulunurdu. Zamanla da bayrağın anlamı “dalgalanan milli simgeye”doğru kaymıştır.Bunun dışında benzer bir tanımlamaya daha göz atacak olursak Kün-Ay tamgasıdır. Yani Güneş ve ay.Bunun ilk formları Hakasya’da ve Göbeklitepe’dedir.Bu da kültürler arası etkileşimde bulunulduğunu göstermektedir. Yapıtların üzerine çizilmiş desenlerde Güneş ve ayı görmek mümkündür.Güneş bugünkü yıldızı temsil etmektedir.yuvarlak şekilde ve orijininde siyah küçük bir nokta barındırmaktadır.Bunu aydınlığın karanlığa galip gelişi şeklinde algılayabiliriz.Bu nedenledir ki bayrak yeniden doğuş ve dirilişi simgelemiştir. Başka bir kaynağa göre ise sıkça duyduğumuz bir anlamlandırma mevcuttur. Bu I.Kosava Savaşı (1389) sırasında Sırplarla mücadelede çok kan dökülmesidir.Sonuçta Osmanlı’nın galip gelmesinin ardından biriken kan üzerine yansıyan hilal ve yıldızdır.28 Temmuz 1389 yani I.Kosova Savaşı’nın olduğu gün farklı bir gökyüzü gerçekleştiğini iddia edenler var.Jüpiter ve ayın aynı hizaya gelmiş olması, bugünkü bayrağımızın hilalinin uçlarından ipucu sunmaktadır.Çünkü yıllar geçtikçe bayraktaki hilalin aslında bu tezi doğrular hâlde şekillendiğini söylemek mantık dışı kalmaz. 1844’te Abdülmecid döneminde alınan bir kararla 8 köşeli yıldız,5 köşeli haline dönüştürülmüştür. Bazılarına göre Hilal İslâmı beş köşeli yıldız da İslam’ın şartlarını (5) simgelemektedir. Güneş’in de yıldız ailesinin bir üyesi olduğunu düşünürsek ve İslam beldelerinin bayrakların da Hilal ve Güneş’e yer verilmesi tezi doğrular nitelikte olabilir.Benim naçizane fikrime göre Türk bayrağıyla ilgili tanımlamaların bir çoğu doğrudur. Bunların yıllara göre değişimi de ilginç bir durum değildir.İnsanın biyolojik büyüme ve gelişimi gibi devlette yıllara göre bu işlevi yerine getirir.İhtiyaçlar doğrultusunda dini,siyasi,etnik yapı vs.nedenlerden ötürü anlam yüklemesi de ihtiyaca göre şekillenmiştir. Türk bayrağı al bayraktır.Çünkü yermek için nasıl karalamak kelimesini kullanıyorsak övme ve yüceltme olayında da allamak kelimesini kullanırız.Allamak pullamakta burdan geliyor olmalı.Kırmızı kelimesi lugata yabancı lügattan giriş yapmıştır.Anlamı korumak açısından al sancak dilimize yatkındır.Duyguyu sadece rengiyle değil bazen göndere gönderilen bayrağın yarıya çekilmesiyle de verebilir.Bazen deyimlere önderlik eder bazen şiirlere ruh olur.Rengi ve şekli kardeşlerimizde değişiyor olsada manen ve kalben bir kumaştan çok daha fazladır. Yeri başımızın üstüdür.Bazen çok daha ötesinde 100 metre karelik direk ve 300 metre karelik büyüklükle ülkenin kalbinde 50.yıl parkındadır. Düşmanın bile sabit durduğundan emin olduğu bir yer vardır o da her Türk’ün ve yüreği Türklerle beraber çarpanların kalbidir…